Dolar 32,3691
Euro 34,9702
Altın 2.326,20
BİST 9.075,78
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 19°C

Vedat Milor, ”Lokanta sektörü kriz dönemlerinden sonra daha dinamik ve iyi oluyor” dedi.

Vedat Milor, ”Lokanta sektörü kriz dönemlerinden sonra daha dinamik ve iyi oluyor” dedi.
31 Ocak 2021 22:00 | Son Güncellenme: 31 Ocak 2021 22:30
988
A+
A-

Gastronomi yazarı ve TV programcısı Vedat Milor, pandemi döneminde kapalı kalan restoran ve kafeleri köşesine taşıdı. Milor, “Ciddi kriz dönemlerinden sonra lokanta sektörü eski sağlığına kavuşmakla kalmıyor, daha dinamik ve iyi oluyor. Tarih örnekleriyle dolu” ifadelerine yer verdi.

Gastronomi yazarı ve TV programcısı Vedat Milor, “Ciddi kriz dönemlerinden sonra lokanta sektörü eski sağlığına kavuşmakla kalmıyor, daha dinamik ve iyi oluyor. Tarih örnekleriyle dolu. Hele bizim için… Biz sosyal, samimi, sokulgan insanlarız, lokantalardan uzun süre uzak kalamayız. Tarihten çok örnekler bulabiliriz buna. Lokanta sektörü aynen dokuz canlı kedi gibi, ‘Beni öldürmeyen güçlendirir’ demiş hep” görüşünü savundu.

“SÜRÜ HALİNDE YAŞAMAYI SEVERİZ”

“Endişem yok, her şey iyi olacak” başlıklı yazısında Milor, “Bizler öyle İskandinavlar gibi içine kapanık, özel alanlarını namusu gibi koruyan yaratıklar değiliz. Sosyaliz. Sürü halinde yaşamayı severiz. Ayrıca çok samimi ve sokulgan insanlarız. Konuşurken adeta diğerinin içine girer, dinlediğine emin olmak için garibanı dirseğimizle dürter, o uzaklaşıp nefes alma gafletine düşerse de inatla ve bir yabancının ‘müstehcen’ bulacağı şekilde yaklaşırız. Kahvehane, lokanta, pastane vs. tam bize göre.

“KOLEKTİF KÜLTÜR BİZİMKİ”

Bireysel değil, kolektif kültür bizimki. Lokantalarımız hapşırırsa biz hasta oluruz. Kolektif ortamlardan uzun süre ayrı kalamayız. Kalırsak açlıktan kendi kuyruğunu yemeye başlayan bazı hayvan türleri gibi, başkalarıyla iletişimsizlikten kendi ruhumuzu zedeleriz. Yani, tabiri amiyaneyle ‘fıttırırız’. Bundan dolayı ben orta ve uzun dönemde lokanta sektörünün sağlığı için endişelenmiyorum. İyi olacak.” düşüncesini dile getirdi.

ETİKETLER: